Roland Garros'u iki kez kazanan Carlos Alcaraz: "İnsanların bana Rafa'nın halefi demesini istemiyorum."

Carlos Alcaraz, zorlu ama parlak bir sezon geçirdi . İkinci Roland Garros şampiyonluğunu kazandıktan, Queen's'te kupayı kaldırdıktan ve Wimbledon finaline ulaştıktan sonra ara vermeye karar verdi. Yılın son bölümünde dinlenmek için Kanada turnuvasından çekildi. Financial Times'a verdiği bir röportajda, "Tenis oynamayı seviyorum. Bu benim tutkum." diye itiraf etti. Dönüşü, ABD Açık hazırlıkları kapsamında Cincinnati'de olacak.

"İnsanların bana Rafa'nın halefi demesini istemiyorum," diye kesin bir dille belirtti dünya ikincisi. Halkın hayranlığını anlasa da Alcaraz kendi yolunu izlemekte ısrarcı. Başkalarının beklentilerinin baskısı altında kalmaktan kaçınıyor ve bir oyuncu olarak özgünlüğünü savunuyor. "İdeallerinizde kararlı durmazsanız, bu baskı sizi tüketebilir," diye açıkladı. Amacı, başkalarının yaptıklarını tekrarlamak zorunda kalmadan büyümek.

Pistte rekabet, pist dışında saygı

Alcaraz, Jannik Sinner ile olan ilişkisine gelince, aralarındaki rekabete rağmen iyi bir uyum olduğunu vurguladı. "İnsanlar sürtüşme arar ama gerçek farklı," dedi. İkili, pist dışında sık sık görüşüyor, hatta ara sıra birlikte antrenman bile yapıyorlar. Yoğun bir şekilde rekabet etseler de, saygıya dayalı bir ilişki sürdürüyorlar. Murcialı , "Kendimizi geliştirmek istiyoruz ama aynı zamanda iyi insanlar olmak da istiyoruz," diye ekledi.

Tenisçi, turnuvalar arasında nasıl kopukluk yaşadığından da bahsetti. Annesinin yemekleri veya yarışma dışı bir tatlı gibi küçük zevklerden hoşlanıyor. "Annemin yemekleri her zaman en iyisidir," diye itiraf etti. Dijital ortamı da son derece eleştirdi. Sosyal medyanın yanlış bir imaj yansıttığına ve zarar verebileceğine inanıyor. Çevrimiçi yorumların etkisi hakkında, "Sözlerden daha kötü bir silah yoktur," dedi.